Evet, kalıcı makyaj seansından önce kontakt lenslerinizi çıkarmanız gerekecektir, aksi takdirde işlem sırasında rahatsızlık hissedebilirsiniz. Ayrıca, iyileşme sürecinde göz kapağına özel bir merhem uygulanacağından, işlemden sonraki 4-5 gün boyunca lens takmaktan kaçınmanız önerilir. Lensler takılıyken gözde yabancı bir cisim, kum veya gözün önünde bir film hissi oluşabilir. Ayrıca, lenslerin takılması ve çıkarılması sırasında kalıcı makyajın uygulandığı bölgedeki doğal iyileşme süreci bozulabilir ve bu da pigmentin düzensiz yerleşmesine yol açabilir.

Kaşların kısmen veya tamamen yokluğu durumunda, karma teknik önerilir – bu, kıl tekniği ile gölgeleme (shotting) tekniğinin birleşimidir. Gölgeleme, pigmentin sığ bir derinliğe (0,5-0,8 mm) enjekte edilmesi ve kaşın tüm kemeri boyunca dağıtılması işlemidir. Bu iki kalıcı makyaj yönteminin kombinasyonu, 3D efekti elde etmenizi sağlar – kaşlardaki boşluklar doldurulur veya kıl tekniği ile tamamen çizilir ve gölgeleme, kaşlara görsel olarak yoğunluk ve hacim katar.

Kıl tekniği, ustanın kaş kıllarını kökten uca çizdiği bir yöntemdir. Bu teknik, kaşlarında boşluklar olan, seyrek, ince veya ciltle neredeyse aynı renkte olan çok açık kaşlara sahip kişiler için uygundur. Ayrıca, kaş kemeri bölgesinde mikro kırışıklıklar bulunan yaşlı ciltler için de kıl tekniği ile yapılan kalıcı makyaj idealdir.

Oval yüz, güzellik dünyasında bir standart olarak kabul edilir, bu nedenle farklı şekillerde kaşlar bu yüz tipi için uygundur – yatay, kemerli veya kırımlı. Ancak kaş mimarisini oluştururken yüzün diğer yapı özelliklerini de göz önünde bulundurmak gerekir. Örneğin, yatay kaşlar dar bir oval yüzü daha yuvarlak hale getirebilir, kemerli kaşlar yüksek çeneli yüzlerin oranlarını düzeltebilir, geniş veya kare çeneli yüzler için ise kırımlı kaşlar önerilir. Ayrıca, kaş şekli seçilirken kaşların orijinal görünümü ve tüylerin büyüme yönü de dikkate alınmalıdır.

Kalıcı kaş makyajı sonrasında, kaş bölgesi tamamen iyileşene kadar hamam ve saunaya gitmek yasaktır. Bu iyileşme süresi genellikle 7-10 gün sürer. Hamam ve saunalarda bulunan yüksek nem, sıcaklık ve buhar, cilt gözeneklerinin açılmasına, pigmentin düzensiz bir şekilde yerleşmesine, rengin solmasına ve değişmesine neden olabilir. Ayrıca, kalıcı makyaj sonrası kaşlarda oluşan kabuklar nemlenip erken dökülebilir, bu da olumsuz sonuçlara yol açarak kaşlarda boşluklar ve düzensiz renk oluşmasına neden olabilir.

Kalıcı makyajın şekli, rengi ve uygulama tekniği, işlem öncesinde mutlaka uzmanla birlikte tartışılmalıdır. Ön görüşme sırasında, dudakların, kaşların veya eyeliner'ın gelecekteki kalıcı makyajının bir taslağı oluşturulur. Eğer müşteri taslakta memnun olmadığı bir şey varsa, tüm ayrıntılar netleştirilip taslak mükemmelleştirilene kadar üzerinde çalışılmalıdır. Bu süreçte uzman tavsiyelerini dikkate almak önemlidir; sadece moda trendlerine değil, yüzünüze hangi şeklin, kıvrımın, dudak veya kaş renginin uygun olacağına da dikkat etmek gerekir.

Kalıcı makyaj uygulamasının hemen ardından, kaşlar ve dudaklar iyileşme sürecinden birkaç gün sonrasına kıyasla daha parlak görünecektir. Renk tamamen stabilize olduğunda, sonucun tam olarak değerlendirilmesi için yaklaşık 3 hafta beklemek gerekir. İşlemden bir ay sonra, kalıcı makyajın etkisinin tamamen müşteri beklentilerini karşılaması için bir düzeltme işlemi yapılması önerilir.

Kaş kalıcı makyajı tekniği seçimi, dış görünümün bireysel özelliklerine dayanmalıdır. Yöntem, istenen sonuç, gizlenmesi gereken kusurların varlığı ve cilt tipi göz önünde bulundurularak seçilmelidir.

Kalıcı makyaj ile ulaşılmak istenen hedeflere göre aşağıdaki kaş makyajı yöntemlerinden biri tercih edilmelidir:

• Pudralı Dolgu (Shotting): Kalın kaşlara hacim kazandırır, düzgün bir kontur oluşturur, boşlukları gizler ve başarısız kalıcı makyajı kapatır.
• Kıl Tekniği: Doğal bir sonuç yaratır, yara izlerini ve kesikleri gizler, kaşları görsel olarak daha kalın gösterir.
• Karma Yöntem: Simetriyi yeniden kazandırır, boşlukları giderir ve yoğunluk ekler.

Her dış görünüme ve cilt tipine uygun evrensel bir teknik yoktur. Ancak kaş makyajı yöntemi seçimi konusunda endişelenmenize gerek yok. Danışma sırasında uzman, dış görünüşünüzü ve cilt durumunuzu analiz ederek, istenen sonucu elde etmenizi sağlayacak ve görünümünüzü güzelleştirecek belirli bir teknik önerecektir.

Hayır. Sivilce veya aknenin ortaya çıkması, kaş kalıcı makyajı ile ilgili değildir. Stüdyomuzun uzmanları, tahrişe neden olmayan ve sivilce veya akne oluşumunu tetiklemeyen hipoalerjenik pigmentler kullanır.

Ancak, düşük kaliteli boyaların kullanılması ve düşük bağışıklık durumunda dermatolojik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Eğer dudaklar için kalıcı makyaj planlıyorsanız, buna hazırlıklı olmanız gerekir. Herpes oluşumuna yatkın kişiler, işlemden birkaç gün önce "Asiklovir" tedavisi almalıdır. Her durumda, kendinizi kötü hissederseniz veya ateşiniz yükselirse, kalıcı makyaj işlemini ertelemek daha iyidir.

Kalın kaşlar, şüphesiz ki günümüzün bir trendi. Ancak kalın kaşlar her zaman düzgün ve estetik anlamına gelmez. Bu durumda bile, şekil düzeltmesi, boşlukların doldurulması, asimetri ve görsel kusurların düzeltilmesi her zaman gereklidir.

Kalıcı makyaj, kaşlarınızı boyama ihtiyacını unutturur ve her ay bir uzmana gidip düzeltme yaptırma zorunluluğunu ortadan kaldırır. Bu işlem, kaşlarınıza doğal bir etki kazandırarak, kaşlarınızın yumuşak bir kalem veya farla boyanmış gibi görünmesini sağlar. Ayrıca, kalıcı makyaj sayesinde kaşlarınızın rengi daha kontrastlı ve derin hale gelir, daha hacimli görünür.

Ancak her durum benzersizdir. Uygun kalıcı makyaj türünü ve pigment tonunu seçmek ve dış görünüşünüzün özelliklerini dikkate alarak dövmenin şeklini belirlemek için, uzmanlarımızla bir danışma için randevu almanız önerilir.

Evet, yaptırabilirsiniz. Çoğu zaman, müşteriler microblading sonrasında kaşlarını düzeltmek veya tamamlamak için klasik kalıcı kaş makyajı talep ederler.

Microblading birçok nüansa sahip bir işlemdir ve her cilt tipi için uygun değildir. İşlemden hemen sonra görünüm müşteriyi tatmin etse bile, 3-4 hafta sonra, kaşların tamamen iyileşmesinin ve pigmentin son halini almasının ardından, ustanın işindeki tüm eksiklikler belirgin hale gelebilir.

Eski kalıcı makyajı kapatma işleminin çok karmaşık ve özenli bir çalışma olduğunu unutmamak gerekir. Bu işlem, birkaç aşamada gerçekleştirilir ve uzmandan tekniğin ustalıkla kullanılmasını gerektirir. Doğru renk seçimi, düzeltici pigmentlerin kullanımı, tekniklerin birleştirilmesi ve kusursuz estetik sonuçlar elde edilmesi, stüdyomuzun uzmanlarının becerisi dahilindedir.

Kalıcı makyaj sonrası kabuk oluşumu, cildin mekanik etkiye karşı doğal bir tepkisidir. Cildin tamamen iyileşmesi ve yenilenme sürecinin tamamlanması için gerekli olan tam zamanı hiçbir uzman kesin olarak söyleyemez.

Kabukların soyulma ve dökülme süresi şu faktörlere bağlıdır:

• Bireysel vücut özellikleri (cilt tipi, yaşam tarzı, kötü alışkanlıklar, doku yenilenme hızı vb.),
• Kalıcı makyaj uygulama yöntemi,
• Kalıcı makyaj sonrası bakım için uzman önerilerine uyulması.

Genellikle en hızlı iyileşme dudaklarda gerçekleşir. Kaşlar ve göz kapakları ise tam tersine daha uzun sürede iyileşir. Ana kural: Kabuklar kendiliğinden dökülmelidir, bunları kendiniz soymak veya çıkarmak kesinlikle önerilmez. Bu durumda cilde ve pigmente zarar verme riski yanı sıra enfeksiyon kapma riski de oluşur.

Eğer kabukların dökülme süresi belirtilen zaman dilimlerini aşarsa, uzmanınıza danışmanız önerilir.

İşlemden sonra uzman, kaşlara özel bir koruyucu madde uygular. Bu maddeyi, işlemden 2 saat sonra antibakteriyel sabun ile yıkayarak temizlemeli, kaşları kurutmalı ve 24 saat boyunca başka bir şey sürmemelisiniz.

Sonraki 3-4 gün boyunca, uzmanın önerdiği kremi pigment uygulanan bölgeye düzenli olarak uygulamalısınız. Bu bakım, iyileşme sürecini destekleyecek ve pigmentin kalıcı olmasını sağlayacaktır.

Kaşlarınızı ne tür suyla ıslattığınız önemlidir. Eğer duşta temiz suyla ıslanmışsa, endişe etmeyin; kaşlarınızı kuru bir mendille nazikçe kurulayın ve iyileştirici merhemi yenileyin.

Ancak, cilt tamamen iyileşene kadar havuza gitmekten kaçınmalısınız, çünkü suya eklenen klor ve diğer dezenfektanlar tahrişe neden olabilir. Ayrıca cildin buğulanmasını önlemek için hamam ve saunaya gitmemelisiniz. Kaşlarınıza açık su kaynaklarından su gelmesini engelleyin, çünkü enfeksiyon riski yüksektir. Deniz suyundan da kaçınmalısınız; çünkü tuzlu su cildi tahriş eder ve iyileşme sürecini zorlaştırır.

Kaş kalıcı makyajında birkaç farklı teknik vardır: kıl tekniği ile çizim, yoğun ve belirgin kaşlar için gölge tekniği, ve hafifçe boyanmış kaşlar için pudra tekniği.

Bu yöntemler uygulama teknikleri bakımından farklılık gösterir, ancak sonuçların kalıcılığı yaklaşık olarak aynıdır. Usta, yüksek bir profesyonellik sergiler ve bakım kurallarına uygun hareket edilirse, kalıcı makyaj yaklaşık iki yıl boyunca etkisini korur. Kalıcılığı etkileyen faktörler arasında boyanın kalitesi, pigmentin derinliği, vücudun bireysel özellikleri ve cilt tipi bulunur (örneğin, yağlı ciltler için kıl tekniği uygun değildir). Ayrıca, doğrudan güneş ışığına maruz kalmak ve doğru bakım eksikliği de etkinin süresini kısaltabilir.

Kaşların en doğal görünmesini sağlamak için kombine teknik uygulanır, bu teknik kıl ve pudra yöntemlerini birleştirir. Uzman, tek tek kaş kıllarını çizer ve daha açık bir renkte pigmentle gölgelendirerek doğal bir arka plan oluşturur.

Bu teknik, küçük yara izlerini ve bitki örtüsü eksikliğini gizler. Doğru uygulandığında çizim ve gölgelendirme, istenen konturu oluşturmanıza olanak tanır.

Uzman, kaşların ciltle uyumlu görünmesi için cilt tonunu dikkate alarak renk paletini özenle seçer. Bu teknik, birbiriyle uyumlu birkaç pigment tonunun kullanılmasını içerir ve kaşların doğal ve organik görünmesini sağlar.

Aktif spor sırasında ter salgılanır ve bu ter, kalıcı makyaj yapılan bölgeye ulaşabilir. Havlu bantlar bu durumda yeterli koruma sağlamaz, çünkü hem kaş bölgesindeki ter bezleri hem de antrenman sırasında yoğun çalışmaya başlar.

Fiziksel aktivite sırasında kan basıncı artar ve bu da hasarlı ciltte kontrendikedir. Kalıcı makyaj bölgesi iyileşirken (7-10 gün), spor salonuna gitmekten ve yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınmanız önerilir.

Kalıcı makyaj, sonucun doğal görünmesi için cilt özellikleri dikkate alınarak seçilmelidir. İnce, hassas ciltler için derin pigment enjeksiyonu uygun değildir; suluboya tekniği (akvarel) daha iyi bir seçim olacaktır. Bu teknik, şekil sizi memnun ediyorsa ve yalnızca rengi vurgulamak istiyorsanız iyi bir çözümdür. Kaş kemerinin düzeltilmesi gerektiğinde ise kıl tekniği veya suluboya ile birlikte kullanılmasını öneririz.

Bu tür ince ciltle çalışırken profesyonellere başvurmak çok önemlidir, çünkü pigmenti derinlemesine enjekte etmek gibi hatalar yapılabilir. Bu durum, pigmentin sızmasına ve çirkin bir leke gibi görünmesine neden olabilir. Bu nedenle, deneyimli bir uzmana danışmanız önerilir.