Kalıcı makyajın şekli, rengi ve uygulama tekniği, işlem öncesinde mutlaka uzmanla birlikte tartışılmalıdır. Ön görüşme sırasında, dudaklar, kaşlar veya eyeliner için gelecekteki kalıcı makyajın bir taslağı oluşturulur. Eğer müşteri taslakta memnun olmadığı bir şey varsa, tüm ayrıntılar netleştirilip taslak mükemmelleştirilene kadar üzerinde çalışılmalıdır. Bu süreçte uzman tavsiyelerini dikkate almak önemlidir; sadece moda trendlerine değil, yüzünüze hangi şeklin, kıvrımın ve rengin uygun olacağına da dikkat edilmelidir.

Kalıcı makyaj uygulamasının hemen ardından kaşlar ve dudaklar, iyileşme sürecinden birkaç gün sonrasına kıyasla daha parlak görünecektir. Renk tamamen stabilize olduğunda, sonucun tam olarak değerlendirilmesi için yaklaşık 3 hafta beklemek gerekir. İşlemden bir ay sonra, kalıcı makyajın etkisinin tamamen müşteri beklentilerini karşılaması için bir düzeltme işlemi yapılması önerilir.

Evet, dudak kalıcı makyajı düzeltme işlemi sırasında, tıpkı ilk uygulamada olduğu gibi, anestezi kullanılır. Dudak derisi, birçok sinir ucu içerdiğinden, anestezi olmadan kalıcı makyaj işlemi acı verici olabilir.

Düzeltme sırasında, ilk kalıcı makyaj seansında olduğu gibi, birincil ve gerektiğinde ikincil (ek) anestezi uygulanır. Birincil anestezi ürünleri, merhem, jel veya krem formunda olup, işlem başlamadan 10-15 dakika önce, uygulama yöntemiyle hasar görmemiş cilde uygulanır. İkincil anestezi, seans sırasında kullanılır; sıvı formdaki anestezik madde işlem yapılan bölgeye uygulanır, cilde girerek hızlı bir ağrı kesici ve damar daraltıcı etki sağlar.

Kalıcı dudak makyajı, doğrudan herpesin nedeni olamaz. Herpes, vücuda virüsün girmesi sonucu gelişen bir viral hastalıktır. Kalıcı makyaj sırasında steril, tek kullanımlık aletler ve malzemeler kullanıldığından, virüsün bulaşma riski yoktur.

Ancak, birçok insan zaten herpes virüsü taşıyıcısıdır ve virüsün aktivasyonu, kalıcı makyajın iyileşme sürecini yavaşlatabilir ve pigmentin kalıcılığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, herpes enfeksiyonunun alevlenme döneminde kalıcı makyaj yapılmamalıdır. Müşteri, virüs taşıyıcısı olduğunu biliyorsa, işlemden bir hafta önce antiviral tedavi uygulamalıdır. Hangi ilaçların alınması gerektiği konusunda doktorla görüşmek en iyisidir.

Kalıcı dudak makyajı genellikle yaklaşık iki yıl boyunca etkisini korur. Bu süre, müşterinin yaşı, cilt durumu, kullanılan teknik, pigmentin parlaklığı ve derinliğine bağlı olarak değişebilir.

Kalıcı makyajın ilk günkü görünümünü daha uzun süre korumak için, uzmanınızın tüm bakım önerilerine uymanız önemlidir. Düzeltme işlemlerini yaptırmak, iyileşme sürecinde önerilen ürünleri kullanmak, yüksek SPF içeren dudak balmları kullanmak ve peeling ve scrub gibi uygulamalardan kaçınmak gerekir.

Kalıcı makyajın tazeliğini ve renk yoğunluğunu korumak için "refreş" işlemi yapılabilir. Bu işlem, ilk uygulamadan yaklaşık 1,5 yıl sonra önerilir ve gerektiğinde tekrarlanabilir.

Dudaklarda kalıcı makyaj sonrası kabuk oluşumu, vücudun doku hasarına karşı verdiği doğal bir savunma tepkisidir. Kabuklar oluştuğunda, zarar verici sonuçları en aza indirmek için birkaç basit kurala uymak gerekir. Kabuklar ve soyulmalar kendiliğinden dökülmelidir; kesinlikle onları koparmaya veya kaşımaya çalışmamalısınız. Eğer kabuk erken düşerse, bu bölgeyi antiseptik ile temizleyin ve cilt bakımı için uzmanınızın önerilerine uymaya devam edin.

Dudak çizgisinin düzgün ve belirgin olmasını sağlamak için özel kontur tekniği ile yapılan kalıcı makyaj ideal bir çözümdür. Bu teknikle elde edilen sonuç, dudak kalemi kullanmış gibi bir etki yaratır – dudaklar daha belirgin, parlak ve yüzün diğer özellikleriyle uyumlu hale gelir.

Kontur tekniği, dudak şekliyle memnun olan ancak dudak sınırları zamanla bulanıklaşmış veya belirginliğini yitirmiş kişiler için uygundur. Kontur kalıcı makyajının birkaç çeşidi vardır ve her biri, müşterinin yüz tipi, cilt durumu ve arzu edilen sonuca bağlı olarak uygulanır.

Kalıcı dudak makyajı sonrası ilk üç gün boyunca dudakların ıslatılması önerilmez. Özellikle agresif kimyasal bileşenler içeren maddelerin, örneğin diş macununun, dudaklara temas etmemesi gerekir. Ancak bu, dişlerinizi fırçalamamanız gerektiği anlamına gelmez.

Dişlerinizi kalıcı dudak makyajı sonrasında fırçalayabilirsiniz, ancak bunu yaparken çok dikkatli olmalısınız. Diş macununun tek bir damlasının bile pigment uygulanan bölgeye temas etmemesi önemlidir. Bu nedenle, uzmanlar diş fırçalarken hiç diş macunu kullanmamanızı veya fırçaya çok az miktarda macun sürmenizi önerir.

Bu süreçte, küçük ve yumuşak kıllı bir fırça kullanmak en iyisidir. Çocuk diş fırçaları, hassas bölgeleri kolayca kontrol edebileceğiniz için idealdir. Ayrıca hassas dişler ve diş etleri için özel olarak tasarlanmış fırçalar da kullanılabilir.

Dudaklar kuruyorsa ve diş fırçalama sırasında çatlama riski artıyorsa, işlemden 10-15 dakika önce iyileşme sürecinde kullanılması önerilen yumuşatıcı bir ürün uygulamak iyi bir çözüm olacaktır.

Kalıcı makyaj, ince dudaklara sahip kişiler için gerçek bir kurtarıcıdır. Kalıcı makyaj ile dudakları Angelina Jolie'nin hacimli dudakları gibi büyük hale getirmek mümkün olmasa da, dolgunluk katmak ve doğal bir hacim efekti yaratmak mümkündür.

Kalıcı makyaj, güzellik enjeksiyonları veya hyaluronik dolgu maddelerine bir alternatif değildir. Ancak, pigment kullanımı ile dudaklara belirgin bir kontur kazandırılabilir ve renk daha canlı hale getirilebilir, bu da dudakların görsel olarak daha dolgun görünmesini sağlar.

Eğer ince dudaklar için kalıcı makyajın amacı hacim kazandırmaksa, uzman genellikle suluboya (akvarel) veya 3D tekniklerini tercih eder. Suluboya tekniğinde, birkaç farklı pigment tonu kullanılarak dudaklarda ışık oyunları ve yansıma etkisi yaratılır, bu da dolgunluk hissi verir. 3D tekniklerinde ise farklı boyutlardaki iğnelerle pigment uygulanarak üç boyutlu bir hacim efekti oluşturulur.

Mat ruj etkisi yaratan kalıcı makyaj, dudakları yoğun bir şekilde dolduran ve uzun süre kalıcı mat ruj görünümü sağlayan bir tekniktir. Bu tür kalıcı makyaj, genellikle dolgun ve düzgün şekilli dudaklara sahip kişiler tarafından tercih edilir; dudak dolgunluğunu vurgulamak isteyen ve dudaklardaki küçük asimetri veya kusurları belirginleştirmekten çekinmeyen kişiler için idealdir.

Bu teknikte, dudakların tüm yüzeyi pigment ile doldurulur ve yoğun bir gölgeleme yapılır. Bu teknik, geniş konturları daha belirgin hale getirir ve düzgün bir renk dağılımı sağlamak, ustalık gerektiren bir işlemdir.

Kaliteli bir uygulamanın sonucunda, dudaklar pahalı bir mat rujla boyanmış gibi görünür. Bu görünümü elde etmek için pigment rengini doğru seçmek de önemlidir. Doğal tonlar tercih edilmelidir, böylece istenirse daha parlak bir rujla kolayca örtülebilir. Gece görünümü için, dudakları hafifçe şeffaf bir balm ile kaplayarak biraz parlaklık ekleyebilir ve dudaklara parlak ruj veya parlatıcı sürülmüş gibi bir izlenim yaratabilirsiniz.

4o

Kalıcı dudak makyajı sonrasında dudaklar özel bir bakım gerektirir; işlem yapılan bölgeyi ıslatmamak, mendil veya havluyla silmemek önerilir. Ancak, koruyucu maske takıldığında, maske kumaşı dudaklara sıkıca yapışabilir ve sürtünme etkisi yaratabilir. Ayrıca, sıcaklık değişimlerinde maske altında nemli bir ortam oluşabilir; bu, kumaşın ıslanmasına ve dudakların buhara ve kondensata maruz kalmasına neden olabilir.

Günümüz koşullarında, COVID-19'un yayılması nedeniyle koruyucu maske takmaktan tamamen vazgeçmek mümkün değildir. Üstelik, işlem sonrası cilt enfeksiyonlara karşı çok hassastır. Bu nedenle, kalıcı dudak makyajı sonrasında ilk 1-3 gün boyunca dışarıda ve sosyal ortamlarda bulunmayı en aza indirmeniz önerilir.

Eğer bu süre zarfında evde kalma imkanınız yoksa, maske kullanım kurallarına dikkat etmelisiniz: Maskeyi her 2-3 saatte bir veya kumaş nemlendikten hemen sonra değiştirmelisiniz. Ayrıca, çok sıkı maskelerden kaçınmalı ve kumaşın dudaklarla temasını engellemeye çalışmalısınız.

Kalıcı makyaj, yalnızca sağlıklı dudak cildine uygulanmalıdır; ciltte çatlaklar, soyulmalar veya iltihaplanmalar olmamalıdır. Eğer ciltte yaralar, alevlenmiş herpes (uçuk) veya zaedy (dudak köşelerinde yaralar) varsa, bu durumlar tedavi edilmeden önce kalıcı makyaj yapılmamalıdır. Bu nedenle zaedy, kalıcı makyaj için mutlak bir engel değil, geçici bir kontrendikasyondur.

Dudak köşelerindeki zaedy, mantar veya bakteriyel enfeksiyonun yanı sıra, vücuttaki işlev bozukluklarına, vitamin eksikliklerine, dermatite veya diğer alerjik hastalıklara işaret edebilir. Hiçbir nitelikli uzman, gözle görülür cilt patolojileri varken dudak makyajı yapmayacaktır, çünkü bu durumda beklenmedik komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu kural, zaedy için de geçerlidir.

Dudak köşelerindeki yaralar varsa, öncelikle bir doktora başvurmalı ve gerekli tedavi sürecini tamamlamalısınız. Vücut tamamen iyileştikten ve zaedyler geçtikten sonra, kalıcı makyaj işlemi yapılabilir. Bu şekilde, işlem güvenli olacak ve sonuç estetik açıdan tatmin edici ve kalıcı olacaktır.